GAZİANTEP İL MEM ARGE

"Günden Kalan" Projesi Ekim Ayı Değerlendirmeleri Yapıldı



Müdürlüğümüzce 2018-2019 eğitim-öğretim yılında uygulanan 'Günden Kalan' projesi, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı itibari ile devam etmektedir.Yeni eğitim-öğretim yılında yeni eserler hâlihazırda komisyonumuzca belirlenmiştir.Başlangıç ayımızda öğrencilerimiz, şiir ve düz  yazılarını SAYGI' teması üzerine oluşturmuşlardır.


TOPLANTIMIZDAN KARELER

 

07-11-201907-11-201907-11-201907-11-201907-11-201907-11-2019


 










































DÜZ YAZI / BİRİNCİ OLAN ESER / ALİ VE MEHMET AMCANIN DOSTLUĞU

Ali, derslerinde başarılı ve sorumluluk sahibi bir öğrencidir. İnsanlara karşı saygılı, hayvanlara ve kendisinden küçüklere sevgi gösteren bir çocuktur. Ali her sabah erkenden kalkar, yüzünü yıkar ve annesi Nergis hanımın hazırladığı nefis kahvaltıyı yapardı. Annesi her gün Ali'nin yemek kabına çok lezzetli yiyecekler koyardı. Kahvaltıdan sonra Ali, dişlerini fırçalar, okul kıyafetlerini giyer ve annesine sarılarak evden çıkardı. Babası Hayri Bey işe çok erken gider, akşamları ise eve geç gelirdi. Bu yüzden Ali babası ile yeterince vakit geçiremezdi.

Ali'nin dersleri 09.00'da başladığı için 08.30'da okulun arkasından geçen tramvaya yetişmek zorundaydı. Tramvaya bindiğinde genellikle koltuklar boş olurdu. Ancak bir-iki durak sonra tramvayda oturacak yer kalmaz, birçok insan ayakta yolculuk yapardı gün tramvay Demokrasi durağına geldiğinde, yaşlı bir amca elinde çantası ve şemsiyesi ile tramvaya bindi. Ali yaşlılara yer verilmesi gerektiğini hem ailesinden hem de öğretmeninden sık sık dinlemişti. Hemen oturduğu koltuktan kalkarak Ali:

-Buyurun amca, şöyle oturun dedi.

Yaşlı amca teşekkür ederek Ali'nin koltuğuna oturdu. Sonra Ali ile sohbet etmek istedi. Ali'ye adını, oturduğu yeri ve okulunu sordu. Benim adım Mehmet. Ben Demokrasi durağının hemen arkasındaki Güneş Apartmanında oturuyorum dedi. Ali onun ne iş yaptığını çok merak ediyordu. Hemen Mehmet amca siz ne iş yapıyorsunuz diye sordu. "Ben aslında emekliyim ama evde oturmaktan hoşlanmadığım için özel bir okulda öğretmenlik yapıyorum." dedi. Ali buna çok sevinmişti. Ali okulun durağında indi. Okul çıkışı eve geldiğinde Mehmet amca ile olanları annesine anlattı. Annesi Ali'nin bu davranışına çok sevinmişti.

Artık Ali, Demokrasi durağında Mehmet amcanın tramvaya binmesini dört gözle bekliyordu. Her gün ona yer veriyor ve onun hikâyelerini dinliyordu. Birbirleriyle sımsıkı bir bağ kurmuşlardı. Mehmet amca ona tecrübelerini aktarıyordu. Ali, onun şimdiye kadar kaç öğrencisi olduğunu merak ediyordu. Mehmet amca, "Senin şimdiye kadar kaç öğrencin oldu ?" diye sordu. Mehmet amca gülümseyerek bu kırk yılda kaç öğrencim olduğunu hesaplayamam. Ancak şimdi sen de benim bir öğrencim oldun. Belki sınıfta değiliz ama öğrenmenin yaşı ve yeri yoktur dedi. Bunu duyan Ali çok mutlu olmuştu. Günlerden bir gün Mehmet amca tramvaya binmemişti. Ali bu durumu belki bir işi çıkmıştır diye karşıladı. Âmâ ertesi gün yine Mehmet amca gelmeyince Ali çok endişelendi. Hemen okul çıkışı kaygılarını annesi ile paylaştı. Annesi Ali'nin Mehmet amcasını çok sevdiğini biliyor ve onun üzülmesine dayanamıyordu. Baban geldiğinde onunla konuşalım dedi. Ali Mehmet amcanın apartmanını artık biliyordu. Babası eve geldiğinde durumu ona anlattılar. Ali'nin babası yorgun olmasına rağmen hep beraber onu ziyaret etmeyi kabul etmişti. Yemekleri yedikten sonra arabaya bindiler ve Güneş Apartmanının önüne geldiler. Mehmet amcanın zilini bulup bastılar. Kapıyı açan olmayınca görevlinin zilini çaldılar. Görevli kapıyı açıp Ali ve ailesini karşıladı. Durumu anlattıktan sonra görevli onları Mehmet amcanın dairesine götürdü. Mehmet amca hasta olmuş yatakta yatıyordu. Ali çok üzülmüştü. Ali'nin Mehmet amcaya olan sevgisi babasının dikkatini çekti. Hayri Bey ve Nergis Hanım Mehmet amcayı doktora götürmeye karar verdiler. Doktor bazı ilaçlar yazdı ve evde dinlenmesi gerektiğini söyledi. Ev yemekleri yemesi gerektiğini ekledi. Hayri Bey Mehmet amcanın ilaçlarını aldı ve onu evine götürdüler. Nergis hanım ona mis kokulu, şifalı çorbalar yaptı. Her akşam onu ziyarete gittiler. Ali'nin annesi Mehmet amcanın evini bir güzel temizledi ve kıyafetlerini yıkadı.

Mehmet amca kendini çok mahcup hissediyordu. İyileşmişti ve artık okula gidip gelebilirdi. Herkes çok mutluydu. Mehmet amca Ali'nin anne ve babasına; "Ali ile ne kadar gurur duysanız azdır hem saygılı hem de çok düşünceli bir çocuk ."dedi. Ali, Mehmet amcası ile yine eskisi gibi sohbet edebildiği için çok mutluydu.

Gökçe ALIÇDALI

3/C Sınıfı

Gönüllü Hizmet Vakfı İnal Aydınoğlu İlkokulu

 

DÜZ YAZI / İKİNCİ OLAN ESER ATALARIMIZA SAYGI (ANI)

Geçen yıldı,1.sınıfa gidiyordum. Yine bürgün okuldan geldim, üstümü değiştirip oyun oynamaya başladım. Birkaç saat geçmişti. Ben hala oyun oynuyordum. Sonra babam gelmiş. Annem akşam için yemek hazırlıyordu. Annem birden seslendi:

-          Umut Eğmen, baban geldi! Tamam dedim ve devam ettim.

Annem sofrayı hazırladı ve bizi yemeğe çağırdı. Babam yemeğe gelene kadar hiç konuşmadı. Ardından babam:

-          Umut Eğmen, beni seviyor musun? dedi. Çok şaşırmıştım. Evet "dedim. Neden sorduğunu anlamamıştım.

-          "O Zaman bana saygı duy. Dedi.

-          Neden?

-          "Bugün eve geldiğim de sen oyun oynarken beni fark etmedin. Ben sizin için çabalarken eve hiçimse gelmemiş gibi davrandın. Bana "Hoş geldin" bile demedin. Ben buna çok üzüldüm. Dedi.

Neden buna üzüldüğünü anlamamıştım. Ve devam etti sözlerine:

-          "Ben babamı çok seviyorum. Âmâ ona saygı da duyuyorum. Biz altı kardeşiz. Babam eve gelince biz ayağa kalkar ona sarılır, hoş geldin derdik. Bizim için çalışıp geldiğinin yorgunluğunu biraz olsun hafifletmek isterdik. Sofraya o oturmadan oturmazdık dinlenirken hiç ses yapmazdık. Ve annem o da tıpkı babam gibi bizim için çabalar bizi doyururdu. Dedi.

Babam bunları anlatırken annemin gözleri doldu ve buna çok duygulandım. Babam o zaman köyde yaşamanın zorluklarını anlatmaya devam etti ve ekledi:

                  -Şimdi düşün! Bizim için hayat bu kadar zorken; babam ve annem bizim için çabalarken biz evlatlar olarak atalarımızın yaptıklarının teşekkürünü saygı ile göstermemek, sevgimizi sözlerimizle göstermemek onları da üzmez miydi? Dedi.

Ben babamı bu sözlerin üzerine daha iyi anlamıştım. Ve herkesin yapıtlarına saygı duymaya başladım. Bu ülke için de Atatürk'e, topraklarımız için askerlerimize ve bizi büyüten ailemize saygının önemini kavradım.

 

Umut Eymen ÖZTÜRK

2/D Sınıfı

Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu

 

DÜZ YAZI / ÜÇÜNCÜ OLAN ESER / BERRA'NIN GÜNLÜĞÜNDE SAYGI

 

2 Ekim 2019

            Merhaba günlük. Bugünlerde seninle saygıyı konuşacağız. Saygının sözlükteki anlamı yaşlılara ve değerli kimselere duyulan sevgi ve çekinmedir. Öncelikle anne, babamıza ve büyüklerimize karşı saygılı olmalıyız. Yanımızda bir büyük varken bağırarak konuşmamalı, ayak ayak üstüne oturmamalıyız. Anne ve babamızın sözünü dinlemeli, onlara bağırmamalıyız. Bunun dışında çevremize, hayvanlara, bitkilere ve engelli insanlara saygı duymalıyız. Engelli insanlarla alay etmemeli, onlara kötü davranmamalıyız. Parklardaki, yol kenarlarındaki bitkilerin üstüne basıp, onları ezmemeliyiz. Hayvanlara eziyet etmemeliyiz. Yerlere çöp atmamalıyız. Çünkü onların da yaşamaya hakkı var. Biz de onların bu hakkına saygı göstermeliyiz. Yarın görüşürüz günlük.

3 Ekim 2019

            Yine merhaba günlük. Bugün saygılı olabilmek için başka neler yapabileceğimi öğrendim. Daha az ağaç kesilmesini sağlamak için gereksiz kağıt harcamamalıyız. Böylece doğaya karşı saygılı davranmış oluruz. Yerlere çöp atmamalıyız. Böylece çevremize karşı saygılı oluruz. Ayrıca toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer vererek, onlara karşı saygılı davranmış oluruz. Su, elektrik, yiyecek gibi ihtiyaçlarımızı gereksiz yere kullanmazsak hem çevremize, hem bitkilere, hem insanlara, hem de hayvanlara karşı saygılı davranmış oluruz. Bugün sana anlatacaklarım bu kadar sevgili günlük.

4 Ekim 2019

            Merhaba günlük. Bugün annemle birlikte plastik kaplara su ve mama koyup sokağa bıraktık ve hayvanlar gelip yedi. Ama bir şey beni çok üzdü. İki kardeş elinde sopalarla kedileri kovalayıp çiçekleri eziyorlardı. Annemle onları uyardık ve onların yaşama hakkına saygı göstermeliyiz dedik.

5 Ekim 2019

            Merhaba günlük. Bugün öğrendim ki ekmek kutularındaki ekmekler hayvanat bahçesindeki hayvanlar içinmiş. Biz de bayatlamış ekmeklerimizi turuncu ekmek kutularına bırakıyoruz. Böylece israf etmeyerek emeğe saygı duymuş oluyoruz.         

6 Ekim 2019

Merhaba günlük. Bugün babam bana bir şey öğretti. Bir de insanın kendisine karşı olan saygısı varmış. İnsan kendine iyi bakmalı, sağlığına dikkat etmeli, kendini mutlu etmeyi bilmeliymiş. Çünkü biz mutlu olursak etrafımızdakilerde mutlu olurmuş.

            Evet sevgili günlük; anladım ki saygı çok önemliymiş. Büyük, küçük, yaşlı, genç herkese, kendimize ve doğadaki tüm canlılara saygı göstermek gerekirmiş. Düşündüm ki sevgili günlük, dünyadaki bütün insanlar saygılı olursa dünyada hiçbir sorun kalmaz.

Berra SAĞIR

4/D Sınıfı

Mehmet Adil Kasapseçkin İlkokulu

 

    

ŞİİR / BİRİNCİ OLAN ESER / SAYGININ DEĞERİ

Toplumda yer edindirir.

Kötülüğü yer bitirir.

Kini, öfkeyi yitirir.

İnsan sevgi,saygı ile.

 

İyi olur,tatlı olur.

Su akar yolunu bulur.

Tüm kötülükler kaybolur.

İnan sevgi,saygı ile.

 

Tüm insanlar bir can olur.

Kin,öfke kalmaz kaybolur,

Düşmanlar bile dost olur.

Sevgi,saygı ile.

Sudenaz ATMACA

                                                                  Sınıfı : 3/A

                                                                                               İslahiye Karacaoğlan İlkokulu

 

ŞİİR / İKİNCİ OLAN ESER / SAYGININ GÜCÜ

Saygı görevlerin en önemlisi,

Herkesin birinci vazifesi,

Küçükken öğretirse annesi,

Kazandırır güzel bir geleceği.

 

Çevreye, doğaya, hayvana

Annene, babana, arkadaşına

Saygı gösterirsen daima

Sağlar sana büyük fayda.

 

Öğrenirsen saygıyı,

Yaşamazsın kaygıyı.

Hissettiğinde sevildiğini

Anlarsın yanılmadığını.

 

Tüm insanlar saygılı olsun.

Bu göreviniz sonsuz olsun.

Şiirimi okuyan herkesin kalbi,

Saygı ve sevgiyle dolsun

Furkan ŞAHİN 

                                                                Sınıfı : 4/A

                                                                                               Şehitkâmil Hayri Küpeli İlkokulu

 

 

 

 

ŞİİR / ÜÇÜNCÜ OLAN ESER / SAYGI

Arkadaşlar nedir saygı?

Bana göre sevmektir,

Sevilmektir her şeyin başı.

 

Küçük bir çocuk gördüm,

Ağlıyordu sessizce.

Ona bir sakız verdim,

Güldü bana gizlice.

 

Büyük küçük demeden

Sevip saymak gerekir.

Saygı herkese örnektir,

İnsan olmak demektir.

 

Otobüse binince,

Büyükleri görünce,

Hep ayakta giderim,

Küçüklere bir örneğim.

 

Sevgiyle güller açar,

Sabrım hep dağlar kadar.

Saygı ne güzel duygudur,

Hayata değer katar.

Zekai Kayra YALÇIN

                                                                Sınıfı : 4/D

                                                                                               Mehmet Adil Kasapseçkin İlkokulu

 

 

Pancarlı Mahallesi 58007 Nolu Sokak No8 Şehitkamil / Gaziantep - 0342 2802700

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.