NİNBA VE RİMBO
O gece dolunay umut dolu bir çocuğun gözleri kadar parlaktı. Ninba'nın yaşadığı kasaba baştan aşağı ay ışığına boyandı. Ninba sabahın ilk ışıklarıyla uyandı. Kumral saçlarını topladı. Yeşil gözleriyle etrafa baktı. Akşam odasını fazla dağıtmıştı. Oyuncaklar, kitaplar, elbiseler karman çormandı. Ninba'nın okuduğu kitaplar dağ gibi yığılmıştı. Bu odayı toplamak uzun zaman alacak diye düşündü. Ama buna vakti yoktu. Çünkü Rimbo ile koyunları otlatması gerekiyordu. Alelacele yanına ekmek arası peynir yaptı, tabi arkadaşı için de. Annesinin "Kahvaltını yap." sözüne aldırış etmeden hızlıca evden çıktı.
Yaz tatili boyunca kasabalı koyunları Rimbo ve Ninba'ya emanet etmişti. Rimbo'yu alıp koyunlarla birlikte tepeye çıktılar. Tepede şırıl şırıl akan nehrin sesi kulağa çok hoş geliyordu. Kuşların cıvıltısı adeta neşeli bir şarkı gibiydi. Koyunlar otlarken Rimba ve Ninba sandviçlerini yediler. İkisi de çok mutluydu. Uzun uzun sohbet eder, kırlarda uzanır, birbirlerine hayallerini anlatırlardı.
Rimbo, huysuz bir koyunu su içmesini için nehrin kenarına kadar götürdü. Adeta sürükledi. Ama koyun bir türlü su içmek istemiyordu. Rimbo sinirlendi ve koyunu suya itti. Koyun bir anda gözden kayboldu. Aslında Rimbo, bunu yapmak istememişti. Birden panikledi, çok korkmuştu. Kasabaya kadar koştu. Onun bu halini görenler ne olduğunu soruyordu. "Ninba bir koyunu suya itti, o da boğuldu." dedi, telaşla.
Ninba, Rimbo'yu ve beraber götürdüğü koyunu bulamayınca olanlardan habersiz, sürüyü topladı ve kasabaya döndü. Kasabalı ona çok sinirliydi. Herkes ona bağırıyordu. "Biz size güvendik, koyunlarımızı emanet ettik.", "Yazık, sana güvenilmezmiş." sözleri Ninba'nın kulağını çınlatıyordu. Neye uğradığını şaşırmıştı. Eve nasıl gittiğini bilemedi.
Eve girdiğinde annesi "Duyduklarım doğru mu?" der gibi ona baktı. Ninba hıçkıra hıçkıra ağlayarak annesine, olanları anlattı. Annesinin sımsıcak kolları onu sarmaladı. O gece ayın ışığı sönmüştü. Ninba, kalbinin acıdığını hissetti.
Rimbo ise ertesi sabah kalkıp koyunları otlatmak için tepeye gitti. Nehrin sesi acı bir şarkının notaları gibiydi. Kuşlar da olanları sezmiş gibi inliyordu. Sanki her şeyin rengi kaçmış, her yer sarıya boyanmıştı.
Ninba odasından çıkmıyordu. Artık canı kitap bile okumak istemiyordu. Annesi de bu işe karışmaya hiç niyetli değildi. Günler böyle geçiyordu. Rinbo'nun da yüreği yanıyordu. Daha fazla böyle yaşayamazdı. Gerçeği birine söylemeliydi. Ama ya söylediğinde herkes onu suçlarsa, ona kötü şeyler söylerse... Ancak söylemezse de kalbindeki bu acı daha da kötü bir hal alacaktı. Söyleyince yüreği bu kadar acımayacaktı. Rimbo olan biten her şeyi annesine anlatmaya karar verdi ve anlattı da. Annesi Rimbo'ya kızmıştı ama yine de gerçeği söylediği için onu tebrik etti. Ona bakarak "Bunu söylemen gereken tek kişi ben değilim." dedi.
Rimbo hızlıca Ninba'nın evine gitti ve arkadaşından özür dileyerek, olan biten her şeyi anlattı. Arkadaşına sarıldı. Bu sarılma ikisinin de kalbinin derinlerine kadar iniverdi. Bu haber kısa sürede bütün kasabaya yayıldı. Rimbo daha sonra bütün kasabalıdan özür diledi. Rinbo da Ninba da o zamanlar çok önemli bir şey öğrenmişti; daima gerçeği söylemeyi.
ZEYNEP IRMAK HASPOLAT 4-E
MEHMET ALİ ERUSLU İLKOKULU / ŞEHİTKAMİL
ÇÖMÇE GELİN
Gaziantep'in yöresel çocuk oyunu olan Çömçe Gelin bir yağmur yağdırma ritvalidir. Yörede çömçe denen büyük kaşıkla hazırlanan bebek, küçük tahta kaşıklarla da yapılabilirmiş. Bebeklere yerel kıyafetler giydirirlermiş.
Anneannemin çocukluğunda çocuklar çömçe gelini kapı kapı dolaştırırlarmış. Tanımadıkları kapıları çalarak ev sahibinden hediye bir yiyecek isterlermiş. Kapıyı açan ev sahibine şu tekerlemeyi söylerlermiş;
Çömçe gelin ne ister?
Allah'tan rahmet ister;
Bir kaşık su ister.
Çömçeli gelin ne ister?
Bir avuç bulgur ister.
Çömçeli gelin ne ister?
Bir kaşık yağ ister.
Tarlaya yağmur, teknesine hamur, sofrasına ekmek ister.
Toplanan yiyecekler ile köfte yapıp yerlermiş. Köfte kabını ters çevirerek müzik aleti yaparlarmış. Oynayarak eğlenir ve ellerini açarak Cenabı Allah'a yağmur yağdırması için dua ederlermiş. Bir iki güne yağmur yağdığında da mahalleli; "Çocukların yüzü suyu hürmetine Allah rahmetini verdi." diyorlarmış. Yani anlayacağınız çömçe gelin çocuk dilinde çocuk dilinde bir yağmur duasıymış.
BEGÜM BEŞBADEM 4/C
ATATÜRK İLKOKULU / İSLAHİYE
YENİ YIL DİLEĞİM
Hoş geldin yeni yıl,
Mutlulukla birlikte.
Artık anneler, babalar ağlamasın;
Çocuklar korkmasın bu savaş yüzünden.
Bu savaş bitsin artık!
Anneler, babalar güçlü olsun.
Çocuklar özgürlüğüne kavuşsun,
Artık hiç korkmasınlar.
Dünya'nın hiçbir yerinde;
Üzülüp, ağlamasın çocuklar.
Aç, susuz kalmasınlar...
Arkadaşlar; onları kalbimizle ısıtalım.
Artık onlar da mutlu olsun.
Yeni yılları heyecanlı geçsin.
Mutlu olsunlar evlerinde,
Bütün sevdikleri ile birlikte.
Yeter artık! Bitsin şu savaş...
Çocuklar özgürlüğüne kavuşsun.
Anneler, babalar hep güçlü olsun.
Çocuklar bombayla değil, anne ninnisiyle uyusunlar.
AYŞE EBRAR KİRAZ 4/B
HÜSEYİN ÇELİK İLKOKULU / ŞEHİTKAMİL
NE GÜZELDİR OYUNLARIM
Hepsi birbirinden farklı,
Ne güzeldir oyunlarım.
Beştaş, çömçe gelin,
Bir başkadır Antebim.
Kuralına göre oynarım,
Ne güzeldir oyunlarım,
Cicoz oyunu, aba dolamaç,
Bir başkadır Antebim.
Eğlenmeyi bilmeliyiz,
Ne güzeldir oyunlarım.
Kazananı tebrik etmeliyiz,
Bir başkadır Antebim.
ZÜMRA ÖZSÖNMEZ 4/D
DR. ABDULKADİR ERDİL İLKOKULU / NİZİP
OYUNLAR
Saklambaç, körebe, dokuztaş;
Oyunların hepsi güzeldir.
Oyna oyna doyamazsın,
Bir türlü tadına varamazsın.
Mendil kapmaca çok sevilir,
Oynayan herkese heyecan verir.
Dünyada en güzel şey oyundur,
Oyunu oynayanlar çok mutludur.
Oyunun en güzeli sokakta,
Tablete, telefona bakma.
Oyunun her anı çok özeldir,
Çünkü oyunlar çok güzeldir.
Kovalamaca çok güzeldir,
Sırayla atlanan birdir birdir.
Geleneksel oyunlar unutulmasın,
Hayatımızın içinde hep yer alsın.
HASAN KILINÇ 3/A
DR.SADIK AHMET İLKOKULU / ŞAHİNBEY
GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI
Arkadaşım çağırır beni eğlenceye,
Oynarız saklambaç, körebe...
Eğleniriz hep birlikte,
Oynarız bu güzel oyunlarla.
Geleneksel oyunlarımızla,
Şimdi teknoloji gelişti,
Ne var ki tablette telefonda?
Gel beraber oynayalım,
Geleneksel oyunlarla.
Kimse bizim oyunumuzu alamaz.
Bütün çocuklar aynı,
Oynamadan duramaz!
MERVE ZÜMRA DEMİR 4/A
MEHMET KÜÇÜKPARMAK İLKOKULU / ŞAHİNBEY
DOĞRULUK ve DÜRÜSTLÜK
Doğruluk yolun olsun,
Kötülükler kaybolsun.
Sen çok dürüst bir kulsun;
Doğruluk ve dürüstlük.
Yalandan hep uzak dur,
Çok güzel bir dünya var.
İşte en doğrusu budur;
Doğruluk ve dürüstlük.
Doğru olan sevilen,
Ona her şey verilir...
Önüne cennet serilir;
Doğruluk ve dürüstlük.
Allah'a hep itaat et.
Fakire de yardım et.
Yerini bulsun nihayet;
Doğruluk ve dürüstlük.
YUSUF SALİH ZELAN 2/B
AHMET YESEVİ İLKOKULU / ŞEHİTKAMİL
HOŞGELDİN YENİ YIL
Günler ayları kovalar;
Bir bakarsın gelir çatar,
Aralık en son ay,
İnsanı bir heyecan sarar.
Tekrarlar bütün aylar;
Ardı ardını kovalar...
Yeni yılın gelmesiyle;
Alınır yeni yaşlar.
Kimisine iyi gelir,
Kimisi hüzünlenir,
Ah bu zalim yıllar;
Neler aldı bizden denir...
Çam ağaçları süslenir
Hediyeler verilir,
Yepyeni bir yıl için;
Güzel dilekler dilenir...
Masalar hazırlanır;
Misafirler ağırlanır,
Tombalalar yazılıp,
Bir torbaya atılır...
Yeni yıla dakikalar kala;
Fırlatılır fişekler havaya,
Ondan geriye saya saya;
Karşılanır heyecanla.....
MELİH ALİ SEZER 4/A
ATATÜRK İLKOKULU / İSLAHİYE
DOĞRU SÖYLE DÜRÜST OL
Dürüst olmak ne iyisidir;
Doğru söyleyen insan bunu bilir.
Sakın yalan söyleme;
Yalanının ortaya çıkacaktır bence.
Yalan söylemek yanlıştır;
Kötülüklerin başındadır.
Dürüst olmayı seçersen;
Olursun iyi bir insan...
Dürüst olmanı dilerim;
Yalan söylemeni beklemem söyleyeyim!
Her zaman doğru söyle;
İyi bir insan olursan böylece.
Dürüst olursan herkes yanında olur.
Ama dürüst olmazsan;
Tek başına kalırsan dünyada.
O yüzden dürüst olmak önemlidir;
Doğru söylemek en iyisidir.
Hiçbir yerde yalan söyleme;
Yalancı diye tanınırsın yoksa her yerde.
EYMENCAN KAYDİ 4-D
EMİNE FEVZİ USLU İLKOKULU / ŞAHİNBEY
YALAN SÖYLEMEM BEN ASLA
Yalan söylemem ben asla;
Dürüst olurum herkese.
Yaptıysam eğer bir yanlış,
Suçu atmam kimseye.
Yalan söylemem ben asla;
Ne yapmış olsam da...
Ne kadar kızacak olsalar da;
Doğruyu söylerim her zaman.
Yalan söylemem ben asla;
Çok korkup da iftira atmam hiç bir arkadaşıma.
Yalan söylemem ben asla;
Öğretmenimi, arkadaşlarımı kandırmak istemem asla.
Yalan söylemem ben asla;
Doğrular söylerim.
En iyi arkadaşımı bile;
Dostum diye savunamam...
ARİN ROJARYA ŞENSES 3-B
GÜRTEKS MEHMET HAYRİ ÖZKAYA İLKOKULU / ŞEHİTKÂMİL
Yayın Tarihi: 18.03.2024